Daha önce İTÜ Teknokent’ten hibe desteği ve yer almak için yaptığımız başvurunun reddedildiğini, projemizin uygun bulunmadığını yazmıştım (o yazıyı tam olarak geçen sene bugün yazmışım). Ondan 10 gün sonra da Sanayii Bakanlığı tarafından Teknogirişim sermaye talebimizin reddedildiğini yazmıştım. 10 gün içinde 2 projemiz reddedilmişti.
Süreci 8 aydır devam eden TÜBİTAK 1512 Arge Girişimci Desteği geçen hafta açıklandı. Kazanmışız. Çok sevindik tabii ki. Bu kapsamda gelişen başka olaylar da çok sevindirdi ama şimdi onları açıklamam uygun değil. İmza atmadan anlatmak istemiyorum. TÜBİTAK’la da henüz sözleşme imzalamadık. Kazandığımız duyuruldu, süreç açıklandı. Ona binaen yazıyorum. Yarın TÜBİTAK bütçem yok, vermiyorum diyebilir. Öylece kalakalırız. Nasip meselesi.
Şimdi bu yazıyı sadece duyurmak için yazmıyorum tabii ki. Bu süreçte ve reddedilen diğer projelerimizi yazarken öğrendiğim noktaları, aldığım eğitimlerde öğrendiğim püf noktaları, bu süreçte etrafımdaki insanlarda gözlemlediğim hareketleri ve edindiğim tecrubeleri yazmak istedim.
Süreç aslında “geçen hafta açıklandı, kazanmışız” kadar basit geçmedi. Benim için oldukça zahmetliydi. İlk önce projenin teknik detaylarını uzun uzun anlattım. Mekaniğinde kullanacağım tutucu malzemeden, vida tipine; yazılım algoritmasından elektroniğine kadar her şeyi en ince ayrıntısına kadar yazdım. Sorular o kadar güzeldi ama zorlayıcıydı ki; cevaplarken kendi projem hakkında bilmediğim şeyler öğrendim. Sonra gönderdim, bu ilk aşamaydı. 745 proje başvurmuştu. Bir kaç ay bekledik. İlk aşamayı geçen 450 projeden biri de benimkiydi.
2 aşama için -yanlış hatırlamıyorsam- 2-3 ay kadar bir süre verdiler. Bu aşama daha çok finans, satış, pazar ve rakip analizi, maliyetler, avantajlar-dezavantajlar başlıklı sorulardan oluşuyordu. Bu kısım hakkında, yazmaya başladığımda bayağı az fikrim vardı. Soruları cevaplamaya çalıştıkça ben de kendi projemin finansal yapısını, pazarlama stratejisini vs. kuruyordum. Bu kısım en çok zorlandığım bölüm oldu. Araştırma, sorulara cevap arama, rakip analizleri, iş paketleri, kırılımlar, ara çıktılar vs. gibi işleri belirlemek hariç sadece yazma işi 50 saat kadar aldı.
Bunları yaparken iş fikrimin ayaklarını yere bastırmaya çalıştım. Özellikle acımasız davrandım. Mesela seri üretime geçtiğimde ilk yıl hiç satamayacağımı varsaydım. Sonraki yıl senede en fazla 10 tane satarım diye hesapladım. Sonraki sene en fazla 20-30 tane gider diye hesapladım. Şimdi bu rakamların neyin rakamları olduğunu söylemeden az veya çok olduğuna dair bir yorum yapmak sizin açınızdan doğru olmaz ama gerçekten acımasız rakamlar.
Bekledikçe bekledik, açıklandı açıklanacak diye tarihler verildi. Açıklanmadı. Bir Cuma gecesi açıklandı. 02:00’da bir arkadaşım aradı, uyumak üzereydim, abi hayırlı olsun projen geçmiş dedi. Sabaha kadar uyuyamadım sonra. Hala müjdesini veremedim o arkadaşın 🙂
Daha sonra sosyal medyada bazı platformlarda projesine destek verilmediği için küsen arkadaşlar olduğunu gördüm. Hepsinin yazdıklarının ekran görüntüsünü aldım. Şimdi onları teker teker koymak için üşeniyorum. TÜBİTAK’ta dayısı olmadığı için çıkmadığını iddia edenlerden tutun da ülkeyi terketmek isteyenlere kadar bir çok küskün arkadaş vardı. Hatta bir arkadaş “55 TL karla yılda 200 bin(200.000) adet satacak bir ürün projesini” neden kabul etmediklerine çok şaşırmış ve başka ülkelere gitmek istediğini yazmıştı. 200 binx55TL=11 milyon TL kar demek ve bunu zannedersem ilk yıl yapıyordu.
Defalarca “kazananları itham altında bırakıyorsunuz” gibi bir şeyler yazıp tekrar sildim. Ben kazanmıştım, kazanamayan arkadaşlar hayal kırıklığı yaşarken bir şey yazmayayım dedim. Sonradan başka bir arkadaş “bundan önce 3 pojem reddedildi, bizim de dayımız yok, ayıp oluyor beyler” kabilinden bir şeyler yazınca ortalık duruldu. Kendine hata kondurmamak gibi çok büyük bir problemimiz var.
Projenin ayakları yere bassın diye acımasız hesap yaptığım için sevindim.
Bugün, üniversiteden hocam olan ve şimdi bir teknoloji transfer ofisinde yönetici olan biri “iş fikrine aşık olma” dedi. Bunu daha önce duymuştum ama iş fikrine aşık olup gelen onlarca kişiyi görmüş biri olduğu için bu sözün kıymeti benim için daha da arttı. Hoca “iş fikrini sevmende bir sakınca yok ama fikrine aşık olduğunda hatalarını görmezsin” dedi. Doğru da söyledi. Daha önce bunu başka bir şekilde tecrube etmiştim.
O tecrubemi bu yazının devamında yazdım ama yazının önünü alamadım. Bir yerde dururum dedim ama durmadım. Yazı çok uzadı. Öyle böyle uzamadı. İkiye böldüm. Diğer yarısını da Pazartesi günü yayınlayacağım.
Not: Sağ üst köşede mail listesine üyelik var. “FWD: FWD: Ay çok tatlııııı :)))” gibi mailler ve spam atmıyorum. Son zamanlarda çok sayıda iş ilanı, ortak arayışı, sektörel etkinlik haberleri geliyor. Twitter, Facebook gibi platformlar sanki bu tür duyurular için uygun değilmiş gibi geliyor bana. Bu yüzden daha rafine haberleri mail yoluyla gönderiyorum. İsterseniz mail adresinizi bırakın. Onay maili spama düşebilir. Hatta büyük ihtimalle oraya düşer. Onu onaylamazsanız listeye kaydolmuş olmuyorsunuz.
Not 2: Yüzyüze tanışma imkanımın olmadığı arkadaşların Facebook’taki arkadaşlık davetlerini daha önce başıma gelen bir “özel hayata saygısızlık” olayı hasebiyle üzülerek kabul edemiyorum. Bundan dolayı çok özür diliyorum. Zaten tüm paylaşımlarımı public yapıyorum. Takip etmelerini rica ediyorum. Anlayışları için teşekkür ediyorum.
Facebook hesabım: http://facebook.com/ahmetalpat; Twitter hesabım : http://twitter.com/ahmetalpat; Mühendislik ve ilginç tasarımlarla ilgili içerik paylaştığım Facebook sayfası: http://facebook.com/bardakbuyuk.
Tebrik ederim Ahmet. Senin adına çok sevindim. İşe aşık olma fikri ile ilgili bendeki durum ise tam tersi. Ben işi o kadar çok sorguluyorumki olumlu bir yanını bulamıyorum :] Kendi işini benim kadar kötüleyen başka biri var mı merak ediyorum. Sanırım ikisinin ortasını bulmak gerekiyor. Projenin ayrıntılarını heyecanla bekliyorum. Kolay gelsin.
Teşekkür ederim Cevdetçiğim. Aslında seninki iyi ama aşırı düzeydeyse mükemmelliyetçiliğe giriyor. Girişim fikirleri için hiç hoş değil. Aslında iş fikri olduğunda sana bir anlatmak lazım, pestilini çıkar diye. Aha sana süper iş fikri 🙂 “İş fikrinizin açıklarını bulma işi”
Hayırlı olsun. Projenin detaylarını bizlerlede paylaşırsan sevinirim Ahmet abi. En azından ana hatlarıylar ne üzerine gerçekleştirdiğinde olabilir.
Sonraki süreçleride heyecanla bekliyorum. Birde bahsettiğin hocamızın ismini alabilirmiyim?
Not: mail listene onay için gelen mail’de ki linke tıkladığımda hata mesajı ile karşılaşıyorum. Şu şekilde”Error:Wrong confirmation code”. Tekar onay maili gönderebilirmisin? Teşekkürler.
Mail list olayına bakayım Sedat, teşekkürler. Aşağı yukarı anlatırım yakın bir zamanda projeyi.
tebrikler çok sevindim sizin adınıza,
benimde şimdi yürütücülüğünü yaptığım 1511 kodlu bir projem kabul olmuştu geçtiğimiz ay, mükemmel bir tecrübe gerçekten. Bu projeden hemen sonra heyecanla 1512 ye başvurmayı planlıyorum, 1512’nin süreçleri ile ilgili bir yazı yayınlarsanız çok sevinirim, görüşmek üzere
Teşekkür ederim, bir şeyler yazmayı planlıyorum.
Buradan da tekrar tebrik etmiş olayım. Hayırlısı olsun inşallah. Memlekette girişim denilince sadece web tabanlı işler akla geliyor, artık başka teknolojik konularda da girişimler ortaya çıkması lazım. Ben de gruptaki tartışmaları izliyorum, kazanamayan bazı arkadaşların sözleri benim de tuhafıma gitti doğrusu. Bazı konulardaki alışkanlıklarımızın değişmesi zor görünüyor. Umarım bu tür girişim haberlerini daha çok duyarız. Tekrar tebrikler…
Teşekkür ederim Coşkun, sağolasın. Darısı başına 🙂
TEBRİKLER AHMET BEY BAŞARILARINIZIN DEVAMINI DİLERİM…
Teşekkür ederim, sağolun.
Tebrik ederim Ahmet hocam, hayırlı olsun. Kolaylıklar, başarılar dilerim.
Teşekkür ederim Fatih Hocam, bilmukabele.
Hayirlis olsun,
Bu destekler, 1512, teknogoisirism vs.. icin bir lisans programindan en cok 5 yil once mezun olmus olma sartini tasiyor. Mezuniyet yil sarti olmayan bir destek programi var mi biliyor musunuz?
Teşekkür ederim. Bildiğim kamu desteği yok. Destek veren özel kuruluşlar, STK’lar, ajanslar var.
Ahmetçim aynı süreçleri farklı şekilde yaşamışız. Tübitak 2. basamağa geçiş hakkı kazandım ama bundan öncesinde 6 ay teknogirişimde zaman kaybettim ( Zaman kaybettim diyorum çünkü kar zararı koyduğumda zarar çıkıyor 🙂 )
İtü teknokentde şimdilik bir yer edindik çok güzel bir eğitim ve destek süreci içindeyiz fakat ne zaman sözleşme yapılırsa o zaman sevinebileceğim.
Hocanın söylediği iş fikrine aşık olma kısmı ise çok doğru ama bir aşk olmadan bu ilişki malesef başlamıyor sonrasında bu aşkı sevgiye döndürmek çok daha doğru sanırım 🙂
Sevgiler,
Merhaba. Desteği almanıza çok sevindim her ne kadar 2 yıl geçmiş olsada. Bende ilerde bu desteğe başvurmak istiyorum bunun için şimdiden projeler yürütüyorum. Kabul sonrasında ksrşılaştığınız zorluklar neler oldu nasıl üstesinden geldiniz şu an neler yapıyorsunuz bahsedermisiniz 🙂
Merhaba. Bayağı uzun bir süre olmuş. Ne gibi zorluklar yaşadınız. Şuan ki iş durumunuz nasıl? ekonomik olarak ilerleme kaydettiniz mi? yazarsanız çok yardımcı olursunuz.